Yıl 1995 ya da 96 Gençlerbirliği genç takımı Birinci Lig’de şampiyon oldu.
Güney’de aynı pozisyonda Pezoporikos şampiyon. İkisi de Larnaka takımı. KOP un başkanı Lefkaridis de Larnakalı. İki genç takımın dostluk maçı yapması, toplumlar arası barış görüşmeleri için de faydalı olacağı düşüncesiyle hazırlıklar yapılırken, KTFF Başkanı Ömer Adal beni (GB temsilcisi) ve diğer eski KOP üyesi dört kulüp temsilcisini federasyona çağırdı.
Bir futbol maçının barışa katkı sağlayıp sağlamayacağını tartışacağımızı zannediyorduk.
Ömer Adal, lafı dolandırmadan direkt olarak, “Cumhurbaşkanımız Sayın Rauf Denktaş, Gençlerbirliği, Çetinkaya, Gençlik Gücü, DTB ve MTG eski KOP üyeleri bu konudaki haklarınızı ve yetkilerinizi Cumhurbaşkanlığına devretmenizi istiyor. Sizin orda üyeliğiniz KKTC siyasetine zarar verir. Dostluk maçı olayını da biz ayarlayacağız” dedi.
Ayrıca, “Kıbrıs’ta teşkilat işleri hep futbol kulüpleri üzerinden olur. Siz merak etmeyin” diyerek, bize yetki devretme belgelerini imzalattı. Ömer Adal, Rauf Denktaş beyin avukatıydı.
Yıl 2000, Amsterdam da EURO 2000’i izlemek için ordayız. Türkiye Futbol Federasyonu eski başkanları da var. Onlarla dostluk kurduk. Onlara, “Çok sağolun bize her konuda yardımcı olup destek veriyorsunuz da, UEFA ya niye bizi almaları için baskı yapmıyorsunuz?” diye sorduğumuzda, “Bizi bile zor aldılar. Ve de orada zor tutuyorlar. Bu nedenle o esnada sizinle uğraşamazdık” şeklinde yanıt verdiler.
Yıllardan 2016. Lefkoşa Makarios Stadı’nda Kıbrıs - Türkiye Ümit milli maçı oynandı. Türk ve Yunan Milli Marşlarıyla maç başladı. Tribünlerdeki KTSY Derneği üyeleri ve birçok gazetecinin yorum ve köşe yazılarını okuyup üzüldüm. Songuç Kürşat, Hasan Hastürer ve Serhat İncirli isimleri aklımda kalanlar. Diğerlerinin affına sığınıyorum
Özet olarak sağcı, solcu, milliyetçi, demokrat, sosyalist, komünist, barışçı, laik, teşkilatçı kesimden herkes o maçta yaşadığı rahatsızlığı yazdı kendi bakış açılarına göre. Hepsi haklı ve çok üzgündü. Pek çok alt kimliklerimiz incinmişti. İhanete uğramıştık sanki.
Esas üzüntü Kıbrıs Türk futbolunun çözümünde umut olacak iki alternatifin bize kapılarını kapamış olmasıydı.
Çetinkaya – Pezoporikos maçıyla kapanan Güney kapısı Gençlerbirliği – Pezoporikos maçıyla tekrar açılamadı.
Yunanistan, KOP şampiyonunu bir yıl birinci ligde oynatıp onları önce yama, sonra UEFA ya üye yaptı. Bize ise öyle bir kapı ne yazık ki açılamadı.
65 yıllık esaret maalesef devam ediyor.
Şimdi önümüzde iki seçenek var.
Ya demokratik seçimle yeniliklerin ve ‘Özerk futbolun’ önünü açacağız.
Ya da ‘Teşkilat ve siyasete’ biat edip susacağız.
İşte bu noktada karar tamamen sizin…
#amacımızfutbol #ktffbaşkanlıkseçim