Haber Detayı
2024-03-02 22:07
Türk güreş tarihi yeniden yazılıyor…

12-18 Şubat tarihleri arasında Romanya’nın Bükreş kentinde düzenlenen Büyükler Avrupa Güreş şampiyonasında üç stilde de güreşçilerimiz takım halind...

Türk güreş tarihi yeniden yazılıyor…

12-18 Şubat tarihleri arasında Romanya’nın Bükreş kentinde düzenlenen Büyükler Avrupa Güreş şampiyonasında üç stilde de güreşçilerimiz takım halinde kürsüye çıkmayı başardılar.

Güreş milli takımımız hem serbest stilde hem de grekoromende Avrupa Şampiyonu olurken, kadınlarda da Avrupa İkincisi olarak kürsüde yer aldılar.

Türk güreşi artık altın çağına girmiş bulunuyor.

Üç stilde de kürsüdeyiz

Türk Bayrağını iki kez göndere çektirirken, iki kez de İstiklal Marşımızı Avrupa’ya dinlettik.

 

31 yıl sonra gelen rekor…

Takım halinde iki birincilik ve bir de ikincilik alırken bireysel olarak ne yaptık diye sorabilirsiniz.

Bireysel olarak ta 31 yıl sonra 13 sıklette final maçına çıktık.

13 final maçı yaptık. 13 final maçında 7 altın 6 gümüş kazandık.

Öncesinde 4 bronz madalya ile de toplamda 17 madalya kazanarak uzun yıllar kırılamayan rekoru Federasyon Başkan Dr. Şeref Eroğlu’na kırmak nasip oldu.

Şeref Başkan geldiği günden itibaren katıldığı tüm şampiyonalarda takım halinde ve bireysel olarak rekorları kırarak çıtayı oldukça yükseğe taşıdı.

Bakalım bundan sonrası ne olacak?

 

Altın adamlar

Bükreş’te altın madalya kazanan sporcularımız, 2024 Paris Olimpiyatları öncesi rakiplerine gözdağı verdiler.

Taha Akgül, Selçuk Can, Alperen Berber, Buse Tosun Çavuşoğlu, Nesrin Baş, Yasemin Adar Yiğit ve Feyzullah Aktürk altın madalya alarak kürsünün en üst basamağına çıkmayı başardılar

Rıza Kayaalp, Ali Cengiz, Yunus Emre Başar, Evin Demirhan Yavuz, Muhammet Karavuş ve Soner Demirtaş ise finalde rakiplerine yenilerek gümüş madalya kazandılar.

 

Yeni yıldız Alperen Berber

İlk defa katıldığı Avrupa Şampiyonası’nda 82 kilogramda ülkemizi temsil eden 19 yaşındaki Alperen Berber Avrupa Şampiyonu olurken, tüm otoritelerden tam not alarak bu kilonun uzun yıllar en başarılı güreşçisi olacağının sinyallerini verdi. Maşallah diyelim…

Rakipleri bir adım dahi geri adım attıramadılar.

Alperen’de geri vitesi yok…

Allah nazardan saklasın sakatlık olmadığı müddetçe uzun yıllar bu sıkletin favorisidir.

 

Şampiyon Rıza Kayaalp rekoru tehir etti

En talihsiz müsabaka ise 130 kilogramda ülkemizi temsil eden sayısız şampiyonluklar kazanan, göğsümüzü kabartan sporcumuz Rıza Kayaalp finalde önde götürdüğü müsabakayı Bağımsız Sporcu Sergei Semenov’a (Rus) mağlup olarak altın madalyayı ve dolayısıyla rekoru tehir etmesi oldu.

Rıza bu maçı alsa Avrupa’nın gelmiş geçmiş en çok şampiyon olan sporcusu olarak zirvenin tepesinde tek olacaktı.

Şu anda da Rus Alexander Karelin ile birlikte 12 ‘şer şampiyonlukla yine zirvede ama 13. Kez şampiyon olsaydı zirvede tek olacaktı.

İnşallah bunu kendi deyimi ile seneye başaracaktır.

 

Başarının arkasında şampiyon başkan Şeref Eroğlu ve ekibi var

Buruda şu konuya değinmeyi görev bildim. Seçimlerde ben de Şeref Başkanı desteklemedim.

“Başarılı bir federasyon var ve ne kadar başarılı olacak” diye düşündüm.

İlk katıldıkları şampiyonada başarılı oldular…

Bekleyelim dedim.

İkincisinde yine başarılı oldular…

Neler oluyor dedim.

Üçüncüsünde bir bahane olarak Rusya- Ukrayna savaşından dolayı Rusya yoktu elbette başarılı olacaklar dedik tüm medya olarak.

Ancak son iki Avrupa ve bir de Dünya şampiyonası izledikten sonra işin doğrusunu görmüş olduk.

Şampiyonayı yerinde takip ederek gördüm ki; madalyonun yüzü öyle değilmiş.

Ortada gerçekten de bir başarı ve proje varmış.

Buna şampiyonayı takip eden gazeteciler olarak bizzat şahit olduk.

 

Gelelim Rusya’nın şampiyonaya katılmadığı iddialarına

Bu iddialar doğru değil

Bu tamamen şehir efsanesi olur ya öyle bir şey.

Tam tersi olmuş, Rus güreşçiler başka ülkeler adına ve bireysel olarak güreşerek sayılarını artırmışlar.

Feyzullah Aktürk’e şampiyon olduktan sonra Rus güreşçileri sorduk.

Aldığımız cevap çok manidardı.

Biz başka bir ülke bayrağı ve milli marşı için güreşmeyiz.

Bizim millet olarak farkımız bu dedi.

Buradan anladım ki, kamplarda milli duygular da güzel işlenmiş.

Zaten milli duyguların olmadığı yerde başarının olması mümkün değildir.

Ruslar her ülke adına her sıklette güreşmeye başladılar.

Tarihte hiç madalyası olmayan San Marino bile final maçına çıktı.

San Marinolu güreşçi Rus’tu.

Ruslar, birçok ülke adına güreşiyorlar ve aksine çoğaldılar dedi.

San Marino, Moldova, Slovakya, Norveç, Yunanistan, Çekya, İtalya, Polonya ve Almanya adına güreşen hem hemen her sıklette Rus ve Belaruslu güreşçiler vardı.

Bu demek oluyor…

Neredeyse her sıklette en az 6-7 tane Rus güreşçi ile güreşiyorsunuz.

Hani ben de dahil Rusya olsun da görelim dedik ya.

Gittik şampiyonada gözlerimizle gördük.

Bu kadar dağılıma rağmen, şampiyonada ayrıca bireysel (Rusya) güreşçilerde 5 altın 4 gümüş ve 11 bronz madalya ile toplamda 20 madalya kazandılar.

Yani Ruslar varlar her ülke adına güreşiyorlar.

Kimse başarını altında başka bir şey aramasın.

Başarının sırrı belli…

İşi bilen antrenörler ile çalışmak ve hak edene milli mayoyu vermek.

 

Güreşin geleceği parlak

Güreş Federasyonu Başkanı Dr.Şeref Eroğlu ile üç ulusal ajans spor müdürü yaptığımız sohbette, gelecekle ilgili çok güzel projelerden bahsetti.

Aynı zamanda akademisyen olan Başkan Eroğlu yaptığımız sohbette bölge taramalarından, rezerv takımlardan, her sıklette en az 3-4 alternatifli bir ekip çalışmasında bahsetti.

Üstelik te bunları hazırlayanların da hepsinin kariyerli şampiyon hocalarla yaptıklarından bahsetti.

Yeni Alperenlerin alt kadrolarda yetişmeye başladığının müjdesini verdi.

 

Avrupa’da en fazla olimpiyat kotası alan ülkeyiz

Paris’te düzenlenecek 2024 Olimpiyat oyunları içinde şu ana kadar 6 kota alan Avrupa ‘da tek olduklarını belirten Başkan Şeref Eroğlu; “ Nisan ayında Bakü’de Avrupa ülkeleri kota müsabakaları var. Orada da kota alacağız. Sonrasında son kotayı İstanbul’da Mayıs ayında düzenlenecek şampiyonada Dünya kotası müsabakaları olacak. O zamana kadar almamış olduğumuz kota olursa, onları da orada alarak tam kadro 2024 Paris Olimpiyatlarında 18 sıklette madalya mücadelesi vereceğiz“ diyerek iddialı konuştu.

 

DİP NOT

Birçok Avrupa ve Dünya Güreş şampiyonalarını yerinde takip ettim. İstanbul’da ve Amerika’da Rıza’nın Lopez’i yendiği maçı çıplak gözle izledim. Yine Taha’nın Amerika’daki efsane maçını yerinde izledim.

Sırbistan’daki Dünya Şampiyonası ve Belgrad ve Bükreş’teki Avrupa şampiyonayı olmak üzere birçok müsabakayı takip ettim.

Milli takım kamplarını ziyaret ettim.

Efsane olmak hiç te kolay değil.

Hele hele zirvede o kadar sene kalmak hiç te kolay değil.

Taha’nın dediği gibi “Ailelerimizden, dostlarımızdan sosyal hayatımızdan ve yediklerimizden fedakarlık yaparak şampiyonaya hazırlandık. Şampiyon olana kadar da ağzımızın tadı olmuyor. Üzerimizde milletimizin büyük bir yükü var onun sorumluluğunu taşıdığımızın farkındayız. Ne zaman şampiyon oluyoruz. O zaman rahatlıyoruz” diyerek büyük bir özveriden bahsetti.

Bu kamplar senede en az 4-5 kez oluyor.

O nedenle, asla ve asla bu sporcu küçümseyemez.

Başarıya ve madalyalara bakın hangi sporun başarılı olduğunu zaten göreceksiniz.

TRT’yi güreşe verdiği destekten dolayı ayrıca kutluyorum.

Tüm final maçlarını canlı olarak ekrana getirdiler. İnşallah aynı şekilde getirmeye devam ederler.

Ancak, iki çift sözüm de ‘Dünya Güreş Birliği’ yönetimine olacak.

Avrupa ve Dünya minderlerinde güreş hakemleriniz adaletten ayrılmasınlar. 

Güreşi çirkinleştirmesinler…

Orası er meydanı.

Saçma sapan kararlarla güreşe, güreşçiye ve mesleklerine ihanet etmesinler.

Bir dakikalık adalet 70 yıllık nafile ibadetten evladır.

Etiketler: Türk güreşi, güreş, spor, Mustafa Karagöl, sporvitrini.com