Haber Detayı
2024-08-13 23:08
Tarihin en kötü olimpiyatı Paris 2024…

Yazımın başlığından kim ne anlıyorsa o şekilde yorumlayabilir. 2024 Paris Olimpiyatları bir sürü vukuatlar ile sona erdi. A&ccedi...

Tarihin en kötü olimpiyatı Paris 2024…

Yazımın başlığından kim ne anlıyorsa o şekilde yorumlayabilir. 2024 Paris Olimpiyatları bir sürü vukuatlar ile sona erdi. Açılışından tutunda, pis sularda yüzmeye, hakem hataların doruk noktasına çıktığından tutunda, sporculara mobbing uygulanmasına, , trans sporcuların olimpiyatlarda dövüştürülerek şampiyon yapılmalarına kadar rezaletlerle dolu bir Olimpiyat olarak tarihe geçti.  

 

Sapkınlıkta son nokta

130 yıllı olimpiyat tarihinde hiçbir dinde yeri olmayan trans hareketinin bilinçli olarak açılışta sergilenmesi skandal değil bilinçli ve kasten yapılmış bir organizasyondu. Ortodokslar bile Emmanuel Macron’u topa tutuklarına göre bizim bir şey dememize gerek yok. Bu çocukların çoğu da 18 yaşından küçüktü. Sapkınlıkta son nokta diyoruz. TRT’yi bu konuda tebrik ediyorum. Yayını anında keserek güzel bir tepki koydular.

 

Sporcular kirli sularda virüs kaptı

Avrupa’nın göbeğinde pis sularda yüzerek Virüs kapan Belçikalı sporcular takım yarışlarında enfeksiyon kaptığı için yarışamadılar. Koli basiline yakalanan Belçikalı sporcular mikrobu Sen nehrinde kaptıklarını açık açık söylediler. Atık suyla ve yağmur suyunun Sen nehrine akması ve arıtma yapılamaması bu kirliğin en büyük sebebi olarak gösteriliyor. Lağım farelerinin kol gezdiği nehirden son 6 ayda 14 numuneden sadece biri temiz çıkıyor. Buna rağmen hiç kimsenin gıkı çıkmadan pis sulara giriyorlar. Bizde olsan önce bizim medya yaygarayı koparmaz mıydı? Ama hiçbir Fransız medyasında bir tane olumsuz haber göremezsiniz. Adamlar ülkeleri olunca dilsiz şeytanı oynuyorlar.

 

Gelelim müsabakalar

Özellik, trans sporcuların müsabakalara çıkarılması ve yapılan itirazlar anında reddedilmesi ise çok enteresan geldi bana. Testosteron testini geçemeyen Cezayirli sporcu sadece Dünya Boks Birliği’ne inat olarak dövüştürüldü. IOC ile Uluslararası Boks Federasyonu (IBF) ile anlaşamıyor. Dünya Şampiyonasında dövüştürülmeyen testosteron testini geçemeyen sporcu burada dövüşüyor ve Altın madalya alıyor. Burada da amaç galiba LGBT’yi legalleştirmek istemelerinden kaynaklı olmalı diye düşünüyorum.

 

Güreşte hakem rezaleti artık çekilmez oldu  

Güreşte rezalet diz boyunu aştı. 2013 yılında Arjantin’de yapılan Uluslararası Olimpiyat Komitesinin yaptığı toplantıda (IOC) güreşi 2024 yılına kadar izleyeceğiz. Gerekirse çıkaracağız diye açıklama yapmıştı. Ben de o toplantıyı takip etmiştim. Orada Ahmet Ayık ve Rodika Yahşi’de vardı. Anlaşılan o ki, Dünya Güreş Birliği gereken dersi almamış. Taha’nın, İranlı ile yaptığı güreşin hakemine bir daha hakemli yaptırırsanız bundan sonraki hakem hataların izlemeye devam edeceğiz demektir. Bir tane sayı olamadan saçma iki ihtar ile maçı alıp İranlıya veren hakeme el çektirmediğiniz müddetçe temiz değilsiniz. Kendine inandığım Laloviç’te maalesef bu hakem mafyasına boyun eğmek zorunda kalmıştır.

 

Olimpik branşlar

Bu organizasyonda gördük ki; gerçekten olimpiyatlarında tadı iyice kaçmış. Eskiden Olimpiyatlar dendi mi bir ağırlığı vardı. Belli başlı kuralları vardı. Şimdi öyle saçma spor adı altında branşlar eklenmişler ki; adına olimpiyat demeye utanıyorum. Kaykay, Breakdans, 3x3 Basketbol, Badminton, Tırmanış gibi daha birçok spor dalının ne işi var anlamadım. Ama karate nedense bir türlü alınmıyor. Tarihte bir kez alındı bir daha yok.

 

Alternatif olimpiyatlar yapılabilir

Aslında Olimpiyatlara inat 7- 8 ana branşın yer aldığı alternatif bir oyunlar yapılmalı. Basketbolda olduğu gibi bir alternatif mutlaka bulunmalı. Güreşte madalya çok diye 6 sıklete düşürüyorsunuz. Başka branşlarda madalya için kısıtlama yok. Şu unutulmamalı ki; olimpiyatlarda Güreş, Boks, Taekwondo, Karate, Okçuluk, Atıcılık, Jimnastik. Binicilik, Yüzme, Voleybol, Basketbol, Halter, Eskrim, Judo, Bisiklet gibi sporlar mutlaka olmalı. Bunun dışında izleyici toplayacak ve gerçekten spor olduğuna inanılan branşlar olabilir. 

 

Şimdi seçim zamanı

Olimpiyatlar bitti… Şimdi sıra üç ay içinde tüm federasyonlar seçimi yapmış olacaklar. 

Senelerdir Türkiye’nin madalya getiren branşların dışında madalya gelmemesini mi eleştirmek lazım, yoksa hep madalya getirenleri mi? Bunu iyi kavramak lazım. Her olimpiyatlarda rengi ne olursa olsun madalya getiren güreş, taekwondo, boks eleştirilecekse, diğerlerini kapatmak mı lazım? Bunlara son iki olimpiyatlarda okçuluk ve atıcılık ta eklendi. Hiç kimsenin ne dediği umurumda değil. 3 yıl gibi kısa bir sürede Avrupa ve Dünya’da büyük başarılar yaşayan rekorlar üstüne rekorlar kıran özellikle de güreş en başarılı federasyondur. Diğerlerini de sıralamaya koyarsak güreşten sonra, boks, taekwondo, atıcılık ve okçuluk federasyonları da başarılıdırlar. 

 

Başarı kriterleri neye göre?

Federasyon başkanları başarıyı istikrarla yakalıyor. Yada doğru kadroları iş başına getirerek ve gecesini gündüzünü sevdalısı olduğu branşa vererek yakalıyor. Bazı branşlar var ki Sidney 2000’de madalya almış bir daha yok. Yine bazı branşlar var ki,  tarihlerinde hiç madalyaları yok. 61 federasyonumuz var. Bunların 32 branşı olimpik ama biz ancak 18 branşta katılmışız. Hesap sorulacaksa buralardan başlanılmalı. Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlardaki yüz akımız güreş ile başka bir federasyon aynı bütçeyi alıp başarı da aynıysa sıkıntı yok. Dünya şampiyonalarında, Avrupa şampiyonalarında sayısız altın madalya kazanan federasyonları başarısız gibi göstermek bence “cambaza bak” diyerek kendi adamlarını bir yerlere getirmek olacak ki, zaten başarısızlığımızın en büyük sebebi de budur. Senin benim adamımdan ziyade o işin hakkını verenleri o işin delilerini tekrar görmek en büyük arzumuz.

8 sporcundan 6’sı devşirme olan takımla sıfır madalya alıyorsak, irdelenmesi gereken konular bence bunlar olmalı. Yüz yıllık tarihinde bir madalya alamayan federasyonları dinlemek ve onlara bugüne kadar yaptıkları hizmetler için teşekkür etmek en doğru yol olmalı. Ve tek cümle şu olacak. Seçilecek federasyonlara hiç kimse müdahale etmezse sonrasında başarı gelemezse o zaman konuşmaya hakkınız olur. Başarıyı cezalandırmak aklıselimin işi olamaz.

Etiketler: Tarihin en kötü olimpiyatı Paris 2024, sporvitrini.com, 2024 Paris Olimpiyatları, Mustafa Karagöl. spor