Spor; milletlerin kültürel mirasını dünden güne, günden de geleceğe taşıyan, insanları bir araya getiren ve genç kuşakları geleceğe hazırlayan en önemli sosyal ortamdır. Sanırım bu gerçeği bilmeyen yoktur. En azından bunu bilmeyen birinin s...
Spor; milletlerin kültürel mirasını dünden güne, günden de geleceğe taşıyan, insanları bir araya getiren ve genç kuşakları geleceğe hazırlayan en önemli sosyal ortamdır. Sanırım bu gerçeği bilmeyen yoktur. En azından bunu bilmeyen birinin spor yöneticisi olması da düşünülemez değil mi? Hele hele, geniş kitlelerce yapılan branşlarda bu kavram daha da fazla bir önem taşır. Ancak ne yazık ki, bazıları bir şekilde işleyen bir mekanizmanın teklemesi, hatta durması için kişisel egolarını tatmin adına koltuk kavgaları veriyor. Sözünü ettiğim bu durum, çok yakın süreçte gerçekleşecek olan seçimli genel kurul öncesi masa tenisinde de yaşanıyor. Aslında amaç, genel kurulda başkan seçilip bu spora hizmet değil. Bir şekilde koltuk sahibi olup, o koltuğun sağladığı imtiyazlardan yararlanarak, nüfuz sahibi olabilmek. Bunu yaparken de, etik ve asal değerleri yok varsayıp, görmezden gelmek. Masa tenisi camiasına hakim olanlar ben Sabahattin Sabrioğlu’nu yakından tanır ve bu spora olan tutkusunu ve geçmişte başardıklarını iyi bilir. Hem de hiçbir unvan kaygısı duymadan sadece masa tenisine hizmet adına… İşte tüm bu birikim ve masa tenisi sevdasıdır bana okuduğunuz satırları yazdıran. Çok değerli masa tenisi ailesinin, hepimiz için olası bir yanılgıya düşme ihtimalini ortadan kaldırmak isteyişimdir. Pek tabi ki, demokratik anlamda herkes, gerekli şartlara uyması halinde, her makama aday olabilir. İnsanların, demokratik hak ve özgürlüklerine ket vurmak kimsenin haddine de değildir. Ancak, demokratik hakkı var diye de, yanlış isimlerin bir makama gelmesine de göz yummamak gerekir. Çünkü, demokratik hakların olmasının yanı sıra, liyakat vizyon ve deneyim de asla göz ardı edilmemesi gereken çok ama çok önemli kriterler olarak karşımızda durmaktadır. Buradan hareketle, çok sevip değer verdiğim masa tenisi ailesine, sandık başına gidip oyunu kullanmadan önce, bu seçimde aday olan bazı isimlerin, geçmiş dönemlerdeki icraatlarını bir kez daha gözlerinin önünden geçirip ona göre karar vermelerini öneriyorum. Son olarak, ‘Mananın maddeye egemen olması’ gerekliliğini en fazla hissedeceğimiz bu seçimde, herkesi kucaklayan bir masa tenisi ailesi olmak adına karaladığım bu satırların, amaca ulaşacağına olan inancımın altını çiziyor, hepinizi sağduyu ve gerçekler doğrultusunda oy kullanmaya davet ediyorum. Sağlıcakla kalın…