Haber Detayı
2018-12-23 13:00
Hayaller, gerçekler ve menfaatçiler
Söylenecek var aslında
Hayaller, gerçekler ve menfaatçiler

Öyle insanlar vardır ki; onların yaptıklarına bizim hayallerimiz bile erişemez. Hayal kuramayanlar da asla büyük başarılar yakalayamazlar… Büyük düşünmeyenler, planlı çalışmayanlar siyasetçi, başkan, yönetici, oyuncu, gazeteci, doktor, mühendis, sporcu asla ve asla başarılı olamazlar… Bu gerçek hiçbir zaman değişmez. Zaman zaman torpille başkan olanlar veya o mevkiye gelmek için takla atarak iftira atarak, yıldırarak, makama gelenler, aslında bulunduğu makama ihanet içindeler de haberleri yok. Yok demeyelim de hırs her şeyin önüne geçiyor diyelim. Bir federasyon başkanı gelecek çok başarılı işler yapacak. Ama ayak oyunlarıyla tekrardan seçime sokulmayacak. Ya da delegeleri birileri tarafından açık açık tehdit edilecek ve istedikleri başkan adayını seçtirecekler. Maalesef üzülerek söylüyorum, yukarının haberi olmadan yukarının adına iş yapan o kadar çakallar var ki; çakal demek bile az kalır. Konumuz spor olunca örneklerimi de spordan vermek istiyorum. Gururla söylüyorum, ufku çok büyük bir Cumhurbaşkanımız var. Bu spor camiası için çok çok büyük bir şans… Bunu sadece ben demiyorum. Spor medyasının içindeyim. Taraflı tarafsız gazeteciler, federasyon başkanları ve en önemlisi sporcu kardeşlerimiz söylüyor. Gerçi söylemeseler ne olacak? Yapılanlar ortada… Spor salonları, statlar, yüzme havuzları ve hangi birini sayalım… Cumhurbaşkanımız sahaya çıkıp futbol oynuyor olması bile spora destek verdiği göstermez mi? Ama halen bazı federasyonlar, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ufkuna yetişmelerini beklemek zaten mümkün değil ama hiç olmazsa gösterdiği yolda yürüseler mesele kendiliğinden hallolacak. Ama neredeeeee… Başarılı federasyon başkanlarını gönderirken gelecek olanda kriterler ne oldu biliyor musunuz? Bana tabi olsun benim sözümden çıkmasın ben ne dersem onu yapsın… Ama olmuyor işte… Başarılı olanları korumak ve kollamak lazımken illa ki; benim adamım olacak…. Ülkenin, devletin adamı olması yetmiyor mu? Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlı 63 federasyon var… Hiç kimse kusura bakmasın yarısından fazlasını elerim… Federasyonun kapısından dahi geçirmem… Bir sporcunun yarışacağı yarışa çok uzak bir ülkeye 4 kişiyle gidilmez. Kaldı ki o federasyonun hiçbir başarısı da zaten yok. Yayınlayan yok, Seyircisi yok. Kimin parasıyla nereye gidiyorsunuz. Aslında onun da başarı için bir derdi yok. Bir kanalı kullanarak gelmiş, bir makam edinmiş yarın da siyasete soyunur çünkü orası basamaktı. Bazı federasyonlar da var ki; üç bölgede yapılan ve dünya klasmanında olan yarışları tek bölgeye sıkıştırmış. Üstelik te gurur duyuyor bu işle… Küçülte küçülte iki tekeri Marmara turuna çevirdiler sonunda… Bu ufuk meselesi, vizyon meselesi bunun için diyoruz. Bir önceki başkan Dünyanın en önemli yarışları arasına ve takvimine sokacak. Gelenin ise yaptığı ortada... En kötü mevsimde yarıştırdı ve onunda küçülttü. Leylek misali başarısını (gagasını) keserek kuşa çevirdi. Kimsenin kişiliğine ahlakına sözümüz olamaz. Biz bulunduğu federasyondaki icraatına bakarız.. Bu ülkenin en büyük makamının ismine yapılan yarış, seneye ne yazık ki; tek bölgede yapılacak. Neden para sıkıntısı mı? Asla… Yine başa döndüm vizyon meselesi… Sayın Cumhurbaşkanım, keşke sıkıntılı her işe el atığınız gibi federasyon başkanlarına da el atsanız da bir temizlik olsa… Güreş, tekvando, karate, atletizm, voleybol, basketbol, okçuluk haricinde madalya almamız da zor olacak. Futbol zaten özerk ve bitmiş, dip yapmış durumda… Bir federasyon başkanı yarışlarını dünya klasmanına sokmak için neler yaparken, yerine gelen federasyon başkanı tanıtım basın toplantısı dahi yapmaktan aciz… Şampiyona için başka bir ile giden federasyon başkanı müsabakaları izlemediği gibi, madalya törenlerine dahi katılmadan o şehirde konaklayıp geri dönebiliyor. Yeni duydum bu federasyon başkanı istifa edip siyasete giriyormuş. Vah vahhhh… İnşallah bir yere belediye başkanı da olmaz… Bazı federasyon başkanlarını uzaklaştırmak için yapılan iftiraları da biliyorum. Ben hiçbir federasyonun avukatı veya düşmanı değilim. Hiçbir federasyon başkanı ve yöneticileriyle uzaktan veya yakından zerre akrabalığım ve kan bağım yoktur. Spor yapan çocuğum da yok ki; milli yapsınlar da spor akademisine girsin derdim de yok. Ancak FETÖ ile bağlantılı diye fısıltı çıkarıp gönderilen başkanın aslında FETÖ ile uzaktan yakından alakası olmadığını da biliyorum. Sizler FETÖ ile 17-25 Aralık, ya da 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra onları tanıdınız. Biz ise 1984 yılında girdiğim Türkiye Gazetesi sayesinde FETÖ hainini o zamandan tanıdım. FETÖ’ köpeğinin tek düşmanı İhlas değil miydi? FETÖ liderine hoca diyenler bugün makam kapmak için FETÖ ile alakası olmayanlara bile iftira atabiliyorlar. Yazıklar olsun… Aslında herkes birbirini biliyor… Sadece zoruma giden, yukarının talimatı deyip iş yapanların bu hareketleri zoruma gidiyor. Nasıl olsa yukarıya soramaz… Soranlar tekrar seçildi. Ya soramayanlar veya sorduramayanlar? Onlar seçilemedi. Başarının önemi yok. Aslında çok doluyum bu konuda fırsatını bulsam Çok şey anlatacağım da…

Etiketler: Mustafa Karagöl , Spor , Sporvitrini.Com