Süper Lig’in Lefter Küçükandonyadis sezonunun onuncu haftasında ilginç olaylar yaşandı. Deplasmanda Atiker Konyaspor’u 1-0 yenen Medipol Başakşehir lider oldu. Son iki sezondur şampiyonluk adayları arasında yer alan Medipol Başakşehir bu sezon da oturmuş kadrosu ile başarılı sonuçlar alıyor. İstanbul takımları Fenerbahçe Galatasaray ve Beşiktaş kötü sonuçlar alırken, sezon sonunda Medipol Başakşehir’in şampiyon olması kimseyi şaşırtmayacak gibi görünüyor. Atiker Konyaspor’dan transfer edilen Bajic’in attığı golle liderliği yakalayan Başakşehir’in az taraftarı olmasına karşın yakaladığı başarı dikkat çekici. Abdullah Avcı da takımını başarılı bir şekilde yönetiyor. Galatasaray Malatya’da kayıp Şampiyonlar Ligi’nde evinde Shalke 04 ile karşılaşan Galatasaray rakibi ile zor bir karşılaşma oynadı. Eksik oyuncularına rağmen kaybetmeyen Galatasaray hakemin de yardımıyla kurtuldu. Shalke’yi yenebilseydi gruptan çıkma şansını yakalayabilirdi. Ancak, bu fırsatı kaçırdı. Hakemin Muslera’nın pozisyonuna penaltı ve kırmızı kart çıkarmaması cidden şanstı. Bundesliga da orta sıralarda yer alan Shalke 04, sonuçta bir Alman takımı ve bir ekolden geliyor. Fizik gücü yüksek olan Shalke 04 maç boyunca Galatasaray’ı zorladı. Maç golsüz berabere bitti. Lakin bu maçın yorgunluğu Evkur Yeni Malatyaspor maçında ortaya çıktı. Sakat futbolcuların fazla olmasını da eklediğinizde Galatasaray’ın yenilmesi normal bir sonuç olarak göründü. Bundesliga ile Süper Lig arasındaki güç dengesi kendini gösterirken, Avrupa’nın üçüncü güçlü ligi olan Bundesliga’daki her takımın mücadele gücü hayli yüksek. Evkur Yeni Malatyaspor gibi tüm Anadolu takımları senelerdir Süper Lig’de ‘kataçyo’ sistemiyle oynuyor. Öncelikle, Katanaçyo nedir, kısaca bir göz atalım. Dünyadaki bütün defans sistemlerinin babası, doğru uygulandığında kırılması en güç defansif sistemdir. Bir sweeper yani defansın arkasında bir libero bulunur. Önünde dörtlü defans, onların önünde de defansif orta saha, yani liberoyla iyi işleyen becerikli kanatlar, topu ileride bitiriciliği olan bir ya da iki forvetle birlikte sonuca ulaşır. Yineliyorum; Tabi ki iyi uygulanırsa... 40’lı yıllarda futbol dünyasına giren Katenaçyo ile oynuyorlar. İsviçre ve İtalya’da da bazı teknik adamlar tarafından uygulanan bu sistem, bizde sürüp gidiyor. Büyük takımların yenilme sistemi de buradan geçiyor. Bu tuzağa bu sezon Fenerbahçe ve Cocu çok düştü. Ve Cocu the and… Tüm sezonların en kötü performansını gösteren Fenerbahçe Hollandalı beceriksiz teknik direktör Cocu ile küme düşme hattına kadar geriledi. Demir Grup Sivasspor deplasmanında gol kaçırma rekoru kıran takımın kadrosunda forvet kısırlığı var. Buna, kadro dışı bırakılan oyuncuları da ekleyince Fenerbahçe sezon başından beri gol kaçırma rekoru kırıyor. Son yılların en kötü kadrosuna ve Süper Ligi bilmeyen ve küçümseyen bir teknik adama sahip takım sahasında MKE Ankaragücü ile karşılaştı. Anderlecht deplasmanında 2-0’dan geri dönüp gelip 2-2‘yi yakalayınca taraftar umutlandı. Ne yazık ki o maçta da yaptığı değişikliklerle maçı kazanmak istemeyen Cocu, o kadroyu MKE Ankaragücü karşılaşmasına çıkarmadı. İlk onbire aylardır almadığı Oğuz Kağan ile başlayan, sol kanatta ise İsmail’i oynatan Cocu’nun ne kadar yanlış bir tercih yaptığı görüldü. Mutlak kazanması gereken maçta, yedek kadroya baktığınızda birçok ismin görev beklediğini gördük. İsmail ve Oğuz yerine maça, Frey ve Elmas ile başlasa, maçı kazanma şansı olabilirdi. Ancak, Cocu’nun Fenerbahçe’den kovulmak için takımı baltaladığını söylersek abartmış olmayız. Futbolda başkanlık ve alınacak kararlar farklıdır, iş dünyasına benzemez. Cocu’yu Dinamo Zagreb maçı sonrasında görevden alıp, Beşiktaş maçına Ersun Yanal’la çıkılsaydı bugün Fenerbahçe’nin şampiyonluk yarışında olduğunu görebilirdik. Hollandalı teknik direktörler Avrupa’da başarısız oluyorlar. Barcelona’da Cruyff’un başarılarının ardından bir de Van Gaal başarılı oldu. Ben başka isim hatırlamıyorum. Fenerbahçe’ye kötü transferler yaptıran Comolli, hem ülkeyi hem de futbolu küçümsüyor. Bizce bu enkaz durumunun baş sorumlusudur. Fransa Ligi’nde Amiens, Dijon, Strasburg, Nimes ve Nantes gibi takımlarda oynayan Afrika kökenli oyuncuları dahi getiremeyen Comolli’ye verilen paralara yazıktır. Ayda 100 Bin EURO maaş vererek sportif direktör çalıştıran kulüp ortada yok. Cocu kendini kovdurmak için çalıştı. 60. dakikada sakatlanan Oğuz’un yerine Frey’i aldı. Kötü oynayan İsmail’i Valbuena ile değiştirdi. 82. dakikada da Soldado’yu oyuna aldığında skor 3-1 olmuştu. Cocu teknik direktörler arasında öyle rezil biri isim oldu ki anlatamam. Fenerbahçe beş haftadır galibiyet alamıyor. Başkan geç karar verdi. Vermese maçtan sonra stattan çıkamayacaktı. Geçen milli maç arasında yollar ayrılsaydı, Fenerbahçe bugün Demir Grup Sivasspor ve MKE Ankaragücü maçlarını kazanarak potada yar alırdı. Bu yalnızca Fenerbahçe’ye değil, Süper Ligin diğer takımlarına da tavsiyem; Hollandalı teknik direktör getirmeyin. Örnekler ortada… Beşiktaş taraftarının gönlünü aldı Beşiktaş’ın kazanması gereken maçtı. Genk yenilgisinin ardından taraftarı ile barışmak için maça çıkan Beşiktaş iki farkla öne geçti. 2-1 oldu ancak VAR devreye girince, Orhan Ovacıklı oyundan atıldı. On kişi kalan Çaykur Rizespor’un sıkıntısı maç 2-0’a gelince arttı. İkinci yarıda da dokuz kişi kalınca, teslim bayrağını çekti. Bir gol attı. Lakin, dört gol yiyerek Beşiktaş’a kaybetti. Beşiktaş da UEFA Kriterleri nedeniyle sıkıntılı günler geçiriyor. Bu kriterler Galatasaray ve Fenerbahçe’ye de ideal kadro kurma şansı vermiyor. Sonuçta bu sezon Medipol Başakşehir şampiyon olursa kimse şaşırmasın derim… Dipnot: Avrupa ile aramızdaki futbol kalitesi gittikçe açılıyor. Avrupa’nın sıradan takımları karşısında bile başarısız oluyoruz. Bu durum Milli Takıma da yansıyor. Korkarım, birkaç yıl sonra Edirne’nin ötesine gidemeyeceğiz. Süper Lig, kalitesini arttırmazsa gelecek iyi görünmüyor.