Cimnastik sporu, benim,Gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi Bölümü’nde en başarısız olduğum dersti... Hiç bir aletini beceremezdim... Bırakın barfiksi, halkayı, paraleli, kasadan bile atlayamaz, amuda bile kalkamazdım... Hatta o denli başarısızdım ki, benim sınav gününde bölümdeki tüm arkadaşlarım salonda toplanır, gırgır-şamata beni izler, hocalarımızla hep beraber güler eğlenirdik. Ama cimnastik hocalarımın hepsini, her ders yılı beni cimnastikten eylüle bırakmalarına karşın birbirinden daha çok severdim. Allah rahmet eylesin aramızdan erken ayrılan İrfan Şengün, daha sonra Cimnastik Federasyonu Başkanlığı da yapan Ergün Şengül ve bizi mezun ettikten sonra hocalığı Almanya’da sürdüren Kubilay Ercenk, çok değerli insan ve eğitimcilerdi. Benim üzerimdeki haklarını hiç inkar edemem. Cimnastik dersinde çok başarılı sınıf arkadaşlarım da vardı... Örneğin Metin Sayın’la Seyhan Hasırcı da, daha sonra eğitimlerini Almanya’da sürdürdüler ve her ikisi de cimnastiğin profesörü ve doktoru oldular, birçok sporcu ve spor eğiticisi yetiştirdiler, halen de yetiştiriyorlar. Spor muhabirliği yaptığım dönemlerde en güzel fotoğrafları da, eğitim hayatımda en başarısız olduğum branş olan cimnastiğin yarışmalarında çektim ve bu fotoğraflarla birçok da ödül kazandım. Gazetelerde haber olma şansı pek bulunmayan bu spor dalının, çektiğim o ilginç ve estetik cimnastik fotoğrafları sayesinde Hürriyet gibi bir gazetede yer almasını sağladım ve hocalarımın bana verdikleri emeklerin karşılığını, diğer arkadaşlarım gibi öğrenci ve sporcu yetiştirerek olmasa da, bu önemli sporun tanıtımına hizmet ederek ödemeye çalıştım. ..Ve işte tüm bu nedenlerledir ki, cimnastik sporunun geçmişini, zorluklarını ve spor önemini, en iyi bilenlerdenim.
Yılmaz Göktekin (Antrenör), İsmail Göktekin ( Federasyon Asbaşkanı), İbrahim Çolak ve Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen.
Cimnastiğe duyduğum bu sevgi nedeniyle olacak Stuttgart’taki Dünya Şampiyonasını, spora ayrılmış iki kanalı olmasına karşın yayınlamayan TRT’ye büyük kızgınlık duydum... Hele hele İbrahim Çolak’ın halka aletinde dünya şampiyonu olduğu haberini alınca kızgınlığım tavan yaptı! Sosyal medya üzerinden, TRT yönetimini ve liyakatsiz spor servisini yönetenlerini, eleştiri bombardımanına tuttum! Şampiyonanın son gününde de Ahmet Önder’in paralel finalinin videosunu ve dünya ikinciliğini seyredince, Türk spor tarihinde bir ilki gerçekleştiren bu gençlerimizle ilgili bu yazıyı yazmaya, kendilerini ve de başarılarını kamuoyuna tanıtmaya karar verdim. İşin bu peşrevinden sonra, gelelim sporcularımızın tanıtımı ve elde ettikleri çok büyük başarılara...
Olimpiyat kotası alan 3 sporcumuz İbrahim Çolak, Ferhat Arıcan, Cimnastik Federasyonu Teknik Kurul üyesi ve Uluslararası hakemimiz Prof. Dr. Metin Sayın ve Ahmet Önder.
Öncelikle Dünya Şampiyonasının altın ve gümüş adamlarını size tanıtmakla işe başlayayım... İbrahim Çolak ve Ahmet Önder, İzmir doğumlu iki Türk evladı... Her ikisi de daha 5 yaşında bu sporla tanıştılar. En büyük şansları, ehil ellere düşmüş olmalarıydı. Benim mezun olduğum Gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi Bölümünden sınıf arkadaşım Prof. Seyhan Hasırcı’nın yetiştirdiği İsmail Gökdemir’in İzmir’de kurduğu Şavkar Cimnastik Kulübü’nde bu sporla tanışmaları, Çolak ve Önder’in en büyük şanslarıydı... İsmail Göktekin’le Yılmaz Göktekin, bu iki gence neredeyse yürümeyi öğrendikleri yaşlardan itibaren cimnastik eğitimi verdiler ve adeta oya gibi işleyerek bugünlere getirdiler. Tabii onları bugünlere taşıyanlardan birisi de, şampiyon cimnastikçilerimizden Federasyon Başkanı Suat Çelen oldu. 13 yaşında Balkan Şampiyonu olan ve dünya cimnastik literatürüne “Çelen hareketi”ni kazandıran Suat Çelen, 1991 Balkan Gençler Cimnastik Şampiyonasında ve 1993 yılında İsviçre’de düzenlenen Avrupa Gençler Şampiyonasında paralelde altın madalya alan bir sporcumuzdu... Sporu bıraktıktan sonra uzun süre Bolu’da beden eğitimi öğretmeni olarak görev yaptıktan sonra Bolu’ya Gençlik ve Spor İl Müdürü olarak atandı. Ve 2012 yılında yapılan seçimlerde Cimnastik Federasyonu Başkanı olan Çelen, göreve geldiği günden itibaren, İbrahim Çolak ve Ahmet Önder için de, federasyonunun elindeki tüm olanakları seferber etti. Sporculuğu döneminde çektiği sıkıntılar ve sorunların hiçbirisini, bu sporculara yaşatmadı, hissettirmedi... Yapabileceğinin azamisini yaptı. Ayrıca Mehmet İnce (Başkan), Şenol Türkdoğan, Fatih Tank, Mehmet Bilgin ve Prof. Dr. Metin Sayın’dan oluşan Cimnastik Federasyonu Teknik komitesi de, bu sporcular üzerindeki ilgilerini hiç esirgemedi. Sözün özü şu ki, İbrahim Çolak ve Ahmet Önder, geçmişi neredeyse 20 yıla dayanan büyük bir ekip çalışmasının altın değerinde iki ürünü. Dünya Şampiyonu İbrahim Çolak, 1995 doğumlu ve Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği öğrencisi... İzmir’de Şavkar Cimnastik Kulübü bünyesinde spor yapıyor. Halka aletinde ilk kez yaptığı harekete “The Colak” adını vererek dünya cimnastik literatürüne girmiş tek sporcumuz oldu. (İbrahim Çolak’ın ismini verdiği bu hareketinin videosu, https://savkar.com.tr/the-colak-hareketi linkinden izlenebilir) Antrenörlüğünü Yılmaz Göktekin’in yaptığı İbrahim ilk büyük başarısını, 2016 yılında Azerbaycan’daki Dünya Kupasında halka aletinde altın madalya kazanarak elde etti. 2018 yılındaysa İskoçya’daki Avrupa Şampiyonasında yine halka aletinde gümüş madalyanın sahibi oldu. İbrahim Çolak, Stuttgart’taki Dünya Şampiyonası’nda halka aleti elemelerinde 50’ye yakın ülkeden tam 201 sporcu ile yarıştı. Elemeler sonunda son 8’e kalan İbrahim, finalde de en yakın rakibine 158 puan fark atarak 14.858 puanla altın madalyanın sahibi oldu. Dünya ikincisi Ahmet Önder, 1996 doğumlu ve o da Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği öğrencisi. Önder de Şavkar Cimnastik Kulübü bünyesinde spor yapıyor. 2011 yılında belindeki ağrı nedeniyle kulplu beygirdeki birkaç hareket dışında geriye doğru açılamadığı için antrenman yapamıyor ve yarışamıyordu. Üç beyin cerrahı onun cimnastiği bırakıp satranç sporu yapmasını önerdiler. O ise çevresindekilere “cimnastik dışında başka bir spor yapmak istemiyorum” diye dert yanıyor, üzüntüsünü açıkça ortaya koyuyordu. Yılmadı, üzüntülerini ve ağrılarını bir kenara itip masajlarla birlikte antrenmanlara tekrar başladı ve aynı yılın Mayıs ayında Fransa’da yapılan Avrupa Gençler Artistik Cimnastik Şampiyonasında 140 sporcu arasında 26’ncı oldu. Bu derece Ahmet Önder’i adeta kamçıladı ve ilk büyük başarısını bu büyük azmi sayesinde 2014 yılında Macaristan’daki Dünya Grand Prix yarışmasında, 11 ülkenin 89 sporcusu arasında genel sıralamada birinciliği elde ederek kazandı. 2016 yılında ise Azerbaycan’daki Dünya Kupasında barfiks aletinde gümüş, atlama aletinde de bronz madalya kazanarak başarılarına yenilerini ekledi.
Nazlı Savranbaşı
Stuttgart’taki Dünya Şampiyonasında halka aletinde 192 sporcu ile başlayan elemelerde Ahmet Önder, yine büyük bir başarı gösterdi ve arkadaşı Ferhat Arıcan’la birlikte son 8 sporcu arasına kaldı. Finalde de başarısını tekrarlayan Ahmet Önder, 15.000 puan toplayan İngiliz Joe Fraser’in ardından 14.983 puanla dünya ikinciliğini elde etti... Bu alette 14.900 puanla 5. sırayı alan Ferhat Arıcan da, olimpiyat kotası alan diğer sporcumuz oldu. Başarılı sporcumuz, kazandığı dünya ikinciliği sonrası duygularını şöyle açıkladı: “Benim için bir hayaldi, gerçek oldu..Dünya Şampiyonası’nda gümüş madalya alarak Tokyo 2020’ye gitmeye hak kazandım. Olimpiyat madalyası bu spora başladığımdan beri inandığım ve hayalini kurduğum bir hedef... Şimdi hayalimi gerçekleştirmeye gidiyorum... Sağladıkları imkanlardan dolayı bakanlığımıza, federasyonumuza, kulübüme çok teşekkür ederim. Canım aileme, sevgilime her zaman bana inandıkları arkamda durdukları için teşekkür ederim... En büyük teşekkür, her zaman heyecanıma ortak olan başarımın mimarı Yılmaz Göktekin hocam... Sabrettik ve başardık... Bu madalya hepimizin “ Stuttgart’taki başarılarıyla 2020 Olimpiyat Oyunları’nda ülkemizi temsil etme hakkını elde eden İbrahim Çolak, Ahmet Önder ve Ferhat Arıcan’ın Tokyo’daki şanslarını ise, yine Gazi Eğitim’den bir başka sınıf arkadaşım Prof. Metin Sayın’a sordum. Aynı zamanda uluslararası cimnastik hakemi olan Metin Hocamın yanıtı aynen şöyle oldu: “Bu dünya şampiyonası, çıtası çok yüksek zor bir şampiyona idi. Sporcularımız Almanya’da öncelikle olimpiyat kotası için yarıştılar. Tokyo’da kafaları çok daha rahat olacak. Ben Tokyo’da daha iyi sonuçlar gelebilir ümidi ve inancındayım” Dünya Şampiyonası sonunda 2020 Olimpiyatı kotası alan İbrahim Çolak, Ahmet Önder, Ferhat Arıcan ve Nazlı Savranbaşı’nı başarıları nedeniyle kutluyor, kendilerine Tokyo’da başarılar diliyorum.