Fenerbahçe koyuna 13 odalı yalı yapıyorsun.
Üç ay sonra iki oda daha ekliyorsun.
...
Mesut Özil gibi bir dünya starıyla içini altın kaplamayla kaplıyorsun.
Ama…
Çatısına kiremit yerine naylon döşüyorsun… Elbette bir süre sonra akıntı başlayacaktır.
Bu durumu şimdi futbola dönüştürelim.
18 yeni transfer ile yola çıkıp, arada Mesut Özil’le dünya futbolunu sarsıyorsun. Üç yıldır ilk defa böyle bir stoper ve kanat oyuncusu buluyorsun.
Sonra “Kadıköy den çıkış yok" sloganını "Gelen-giden puan alır” şekline dönüştürüyorsun.
Neden mi böyle oluyor? Açıklayalım.
Böyle bir takım kuruyorsan başına ‘Stajyer bir teknik direktör’ atayamazsın.
Kimdir Erol Bulut?
Fenerbahçe’de oynamış, şampiyonluk görmüş bir futbolcu. Ancak Fenerbahçe’de oynayan iyi teknik direktör olur diye bir kural yok. Olsaydı Lefter Türkiye’nin en iyi teknik direktörü olurdu.
Malatya’da yarım devre çalışmış Sergen’den kalan mirasla Alanyaspor’u devralmış, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın olmadığı ligde beşinci olabilmiş.
Yani daha stajyer teknik direktör.
Süper Lig’de zaten ‘Mehter Takımı’ gibi gidiyoruz. Kupada ne kadar zamandır ‘Yenmeyeni dövüyorlar’ diye adlandırılan Medipol Başakşehir’e eleniyorsun.
Eyyy Erol Bulut…
Öncelikle tek ayaklı maçlarda sahaya önce en güçlü takımla çıkacaksın. Maçı kapacaksın, sonra görmek istediklerinle devam edeceksin. Hem de artık bu konuda beş hakkın var.
Bunu da bilmiyor ve hesap edemiyorsan, o zaman Fenerbahçe futbol takımının başında ne işin var?
Hoşçakalın…